17 Aralık 2013 Salı

39 Basamak

   Dairesinde bir genç kız bıçaklanarak öldürülünce, Londra’da tatilini geçirmekte olan genç Kanadalı rençber Richard Hannay kendini casusluk ve cinayet içeren gizemli bir maceranın ortasında buluyor. Kız, ölümünden önce Hanney’e İngiltere’den kaçırılmakta olan çok gizli birkaç sırdan söz ediyor. Sinsi casusluk şebekesi liderinin, sağ elinin küçük parmağının bir parçasının kesik oluşundan tanınabileceğini anlatıyor, sonra da 39 Basamak’la ilgili bir şeyler söylüyor. 39 Basamağın sırrını çözmek, casus çetesini ortaya çıkarmak ve kendini cinayet suçlamasından temizlemek içinse Hanney’in sadece 48 saati vardır…
Hitchcock’un zaman içinde klasikleşen, kendini sıradışı bir olayın ortasında bulup, yaşamı ve onuru için savaşmak zorunda kalan masum adam temasıyla, 39 Basamak yönetmenin en iyi filmlerinden birisi olarak gösteriliyor…

   Bir dostum bana Gus Van Sant ”Sapık” filminin,Alfred Hitchcock’un filminin aynı sokaktan bile geçemeyeceğini söylemişti; sanırım burada senaryodan çok kurgu devreye giriyor. Senaryo ve kurgu…Freud psikanalizde kırk yıl şu soruya cevap aradı ve bulamadı: ”Kadınlar ne ister?”. Benim sinema,edebiyat ve diğer sanatlar için sorum şu olacak: ”Zaman neyi eskitemez”…

Saygılarımla
Eray Eliçora


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder