28 Aralık 2013 Cumartesi

Lekeli Adam

   Henry Fonda, yanlışlıkla bir sigorta şirketini soyan kişi olarak teşhis edilen caz müzisyeni Manny Balestrero’yu canlandırıyor. Balestrero’nun kefaletle tahliye edilmesine rağmen, bu olayın yarattığı endişe ve utanç, karısı Rosa’yı etkilemeye başlar. Birlikte Manny’nin suçun işlendiği sırada başka bir yerde olduğunu kanıtlayacak insanları bulmaya çalışırlar ama başarısız olurlar. Rose davadan önce bir sinir krizi geçirir ve akıl hastanesine kapatılır. Sonunda, şans eseri, gerçek soyguncu ortaya çıkar; ama bu, kadının ruhsal durumunda pek bir değişiklik yaratmaz...
Neredeyse belgesel tarzı bir gerçekçilikle siyah-beyaz çekilen Lekeli Adam, bizzat Hitchcock’un kısa bir öndeyişte ifade ettiğine göre, gerçek bir öyküye dayanır. Bu film, Hitchcock’un değişmez temalarından birini, işlemediği bir suçla itham edilen bir adamın öyküsünü (Hitchcock’un 1959 yapımı filmi North By Northwest – Gizli Teşkilat’ta da benzer bir durum vardır) ele alır. Yönetmen suçlama ve mahkum etme süreçlerinin masum bir insanı bile nasıl da kolaylıkla suçlu pozisyonuna düşürdüğünü mükemmel biçimde aktarır. Öznel kamera tekniğinin ustalıkla kullanıldığı bir sekansta, Manny’yi, fişlenmenin, aranmanın, parmak izinin alınmasının getirdiği aşağılanma duygusunu yaşarken görürüz; parmaklarındaki mürekkep sanki suçlu olduğunun doğrulanmasıymış gibi görünür...

   Alfred Hitchcock katı bir dini eğitim veren okulda yetişti.Okulda arkadaşları aasında “BURNU BÜYÜK” olarak adlandırıldı.Genç yaşta babasını kaybedince annesi onun üstüne biraz fazla düşmüş. Evlendiğinde bile tatillere eşi ve annesiyle çıkmış. Katı eğitiminin kendisinde fazla bir etkisi olduğunu hiç kabul etmemiştir. Gerçek bir hikayeden alıntı yaparak hem sinema tarihine hem de kendi tarzına yenilikler getirmiştir...

Saygılarımla
Eray Eliçora


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder