28 Nisan 2014 Pazartesi

"Uykusuz" İle "Christopher Nolan" Sinemasına Giriş

   Los Angeles polisinden dedektifler Will Dormer ve Hap Eckhart, küçük bir Alaska kasabasına 17 yaşında bir kızın öldürülmesini araştırmaya giderler. Araştırmaları sonucunda Walter Finch adında bir yazardan şüphelenir ve peşine düşerler. Sisler içinde yaşanan bir çatışmada Hap öldürülür, Finch kaçar. Başarısızlığa uğramanın ve ortağının ölümünün öfkesiyle Dormer, Finch’in peşine düşer. Bu kez yanında yerel bir polis memuru olan Ellie Burr vardır. ikili, Finch’in zekice ördüğü entrikalar ağı içerisinde intikam ve adalet için çabalar…

   Erik Skjoldbjærg’in yönettiği 1997 Norveç yapımı aynı adlı filmin yeniden çevrimi olan “Insomnia”, ülkemizde de vizyona giren ve zamanın geriye doğru aktığı anlatım yapısıyla oldukça ilgi çeken “Akıl Defteri (Memento)” ve 1. AFM Bağımsız Film Festivali’nde izlediğimiz ilk filmi “Takip (Following)” ile tanıdığımız Christopher Nolan’ın ilk büyük bütçeli Hollywood yapımı…

Filmin Yönetmeni: Christopher Nolan
Filmin Türü: Gerilim, Gizem
IMDB Puanı: 7,2
Yapım Yılı: 2002
Ülke: ABD, Kanada
Yayınlanan Tarih: 25 Ekim 2002

Saygılarımla
Eray Eliçora


27 Nisan 2014 Pazar

Büyük Diktatör

   Nazi Almanya’sının tıpkısının aynısı bir başka diktatörlükte, kararları ve yönetimi ile ülkesini kırıp geçiren Diktatör Adenoid Hynkel, ülkede kendisine ikizi kadar çok benzeyen son derece saf karakterli bir Yahudi berberin yaşadığından habersizdir…
Hynkel’in askerleri Yahudileri teker teker toplama kamplarına götürmek üzere toplarken Yahudi Berber’in Hynkel’e olan benzerliği nedeni ile onu Büyük Diktatör zannederler ve bu benzerlik büyük bir karışıklık yaşanmasına neden olur…
Charles Chaplin’in Nazi Almanya’sını ve Hitler’i hicvettiği bu eğlenceli komedi, sinema tarihinin en başarılı hiciv örnekleri arasında yer alıyor…

   ”Bu dünyada herkese yer var.Dünyada herkesi doyuracak kadar zenginlik var. Hayat hür ve güzel olmalı. Biz doğru yoldan çıktık. iktidar hırsı insan ruhunu zehirledi, nefret duvarları ördü. Bizi mutsuzluğa ve insan kıyımına mahkum etti.Hızı keşfettik ama yerimizde sayıyoruz.Makineleşme bolluk yerine yokluk getirdi. Bilgimiz bizi saygısız ve yobaz yaptı.Çok düşünüp az hissediyoruz. Makineden çok insanlığa ihtiyacımız var.Beceriden çok iyiliğe ihtiyaç duyuyoruz,güç sizin halkın elindedir… makine ve mutluluk yaratma gücü… bu güçle yaşamı hür ve güzel yapın! Harika bir maceraya dönüştürün! Demokrasinin verdiği bu gücü kullanalım. Birlik olup harika bir dünya yaratalım. Herkese iş sağlayan , gençlere umut, yaşlılara garanti veren bir dünya. Yobazlar bunları vaat ederek iktidarı aldılar. Yalan söylediler. Zaten asla sözlerini tutamazlar.Diktatörler , kendi hırsları için halkı köleleştirir.Aklın idare ettiği bir dünya için savaşalım.Bilim ve ilerleme herkese mutluluk getirsin.Askerler, demokrasi uğruna birlik olalım!”...
*(Filmin finalindeki harika ve olağanüstü konuşmadan alıntıdır.)

Filmin Yönetmeni: Charles Chaplin
Filmin Türü: Komedi, Dram, Savaş
IMDB Puanı: 8.4
Yapım Yılı: 1940
Ülke: ABD
Yayınlanan Tarih: 12 Kasım 1949
Senaryo yazarı: Charles Chaplin

Saygılarımla
Eray Eliçora


25 Nisan 2014 Cuma

Sahne Işıkları

   Ustanın bir bakıma kendi hayatını oynadığı muhteşem replikler ile dolu insanı düşünmeye sevk eden film, her zaman hayatta ne durumda olursan ol umudun kaybedilmemesi gerektiğini etkileyici bir dilde gözler önüne seriyor. İntihara kalkışan bir balerin ile yolları keşiştikten sonra onun hayatını düzene sokan kahramanımızın, zamanın ünlü komedyeni Calvero ile tekrar zirveye çıkma hikayesi. Calvero nun hayatıda aslında balerinin hayatından bir farkı yoktur. Kendini içkiye vermiş hayata karşı tüm umutları tükenmiştir…
“Sahne Işıkları” dönemin sessiz sinemadan gelme iki ünlü ismini de bir araya getirmesi açısından önemli: Charlie Chaplin ve onun ortağını oynayan Buster Keaton…

   Sinema sanatının AMİRALİ büyük usta , CHARLİE CHAPLİN , ile ilgili bir kaç küçük anektod ; büyük bir üne sahip olduğu dönemlerde charlie chaplin , benzerleri yarışması düzenlenmiş bu yarışmaya bir çok kişiyle beraber bizzat usta,da katılmıştır.
Fakat bu yarışmada ancak altıncı olabilmesi sinema tarihine geçen komik bir olay olarak kaydedilmiştir kendisine bu konudaki yorumu sorulduğunda gülerek ; gayet doğal ilk beş kişi gerçekten de bana benden daha çok benziyordu : diyerek alçakgönüllü ve tevazü sahibi bir insan olarak neden bu kadar çok sevildiğini bir kez daha gösteriyordu.

Filmin Yönetmeni: Charles Chaplin
Filmin Türü: Dram, Komedi
IMDB Puanı: 7,9
Yapım Yılı: 1952
Ülke: ABD
Yayınlanan Tarih: 16 Ekim 1952
Senaryo yazarı: Charles Chaplin

Saygılarımla
Eray Eliçora


24 Nisan 2014 Perşembe

Hong Kong'lu Kontes

   Amerikalı politikacı Ogen Mears, Hong Kong’dan Hawaii’ye uzanan iş gezisi sırasında Hong Kong’da bir Rus Kontesiyle tanışır. Tek amacı Hong Kong’tan kurtulup, Amerikaya girmek olan kontes gemiye izinsiz binmiştir. Ogen Mears kontesi saklamak zorunda kalır. Bu olaylardan sonra politikacının başına gelmeyen kalmaz ve kadına da aşık olur. ama Hawaii’de de onu bekleyen bir karısı vardır ve boşanması gelecek seçimler için pek de hayırlı bir davranış değildir…

   Senaristliğini, Yapımcılığını,yönetmenliğini ve hatta müziklerini Charles Chaplin’in üstlendiği film, usta sinemacının son filmidir. Filmin oyuncu kadrosuda Marlon Brando, Sophia Loren, Tippi Hedren, Margaret Rutherford gibi oldukça kaliteli oyunculardan kurulmuştur…

Yapım Yılı: 1967
Gösterim Tarih: 7 Ocak 1968
Senaryo: Charles Chaplin
Ülke: ABD, İngiltere
Filmin Süresi: 120 Dakika

Saygılarımla
Eray Eliçora


23 Nisan 2014 Çarşamba

Şehir Işıkları

   İyi yürekli bir sokak serserisi, kör bir çiçek satıcısına aşık olur. Kıza kendisini zengin bir adam olarak tanıtır. Sonradan hayatını kurtardığı bir milyonerin ona arkadaşça davranıp sözler vermesinden cesaretlenir. Adamın kapısını aşındırıp, sevdiği kızın gözlerinin görmesi için gerekli ameliyat parasını ödünç alabileceğini sanır. Oysa varlıklı insanlar abartılı bir kibarlık içerisinde, ikiyüzlü bir yaşam sürmeye alışkındırlar…
Çoğu eleştirmene göre Charlie Chaplin’in başyapıtı. Sesli sinemanın yeni yayılmaya başladığı bir dönemde, bu devrimi reddederek yine sessiz çektiği filminde, neredeyse tüm becerilerini konuşturuyor Chaplin…

   Çağdaş sinemanın kurucusu ile karşı karşıyayız… Ta kendisi ; Charles Chaplin…Londra’nın varoşlarında çok yoksul bir çocukluk. O 3 yaşındayken dağılan ailesi..Annenin hastalık derecesinde ruhsal dengesizlikleri..12 yaşındayken babanın alkolizmden ölümü..
Bir acıyı, bir dramı nasıl komiklikler yaparak anlatabilirsiniz ? Komik bir durumu nasıl drama dönüştürebilirsiniz? En saf en masum sevgi nasıl gösterilir? Gözleri görmeyen bir kadına (şehir ışıkları) ve aç, serseri hırsız bir kadına (modern zamanları) nasıl aşık olabilirsiniz ? Açlıkla ölüm kalım savaşı verirken bir meyhane dilberine (altına hucüm) nasıl abayı yakarsınız, sizinle dalga geçildiğini öğrenince de kendi yalnız ruhunuzla baş başa kalıp aşk yerine acıların sarmaşığına dolanmak kolay mıdır? Hepsinin cevabını bu büyülü adamdan öğrendik. Daha 1920-30 larda işçi sınıfının durumunun kötüye gittiğini ve teknolojinin hiç de iyiye işaretler vermediğini bu filmle söylüyor, hem de kahkahalarla güldürerek. ABD nin sermayenin ideologları “bakın komünist bu adam” deyip ülkeye girişini yasaklatırlar. O yılmaz, Hitler faşizmin gerçek yüzünü bu kez “büyük diktatör” filmi ile ortaya koyar. Yumurcak filmini iyi izleyin oradaki çocuk bizzat Londra’nın gecekondusunda doğan Çarlinin ta kendisidir. Onu bu filmde sahiplenen Chaplin aslında kendi kendini sahiplenmektedir. Artık sözü ona bırakalım;
“Şu anda sesim dünyadaki milyonlarca insana, milyonlarca acı çeken kadın, erkek ve çocuğa, suçsuz insanları hapse atan, işkence eden bir sistemin kurbanlarına ulaşıyor…Üzgünüm ama ben imparator olmak istemiyorum. bu benim işim değil. ne kimseyi idare etmek ne de ülkeleri fethetmek istiyorum. elimden gelse, herkese, ister yahudi, ister zenci, ister beyaz olsun tüm insanlara yardım etmek isterim. hepimiz karşımızdakine yardım etmek isteriz. bütün insanlar böyledir. karşımızdakinin mutluluğunu görmek isteriz, üzüntüsünü değil. birbirimizden nefret etmek ve birbirimizi hor görmek istemeyiz. bu dünyada herkese yetecek yer var. ve toprak hepimizin ihtiyacını karşılayacak kadar bereketlidir. hayatın bize çizdiği yol özgürlük ve güzelliklerle dolu olabilir, ama biz bu yolu yitirdik. hırs insanların ruhunu zehirledi, dünyayı bir nefret çemberine aldı, hepimizi kaz adımlarıyla sefaletin ve kanın içine sürükledi. hızımızı arttırdık ama bunun tutsağı olduk. bolluk getiren makineleşme bizi yoksul kıldı. (Bu analizin 1940 larda yapılıyor dikkat ! devam ediyoruz ) : beni işitenlere şunu söylemek istiyorum: “kendinizi ümitsizliğe kaptırmayın.” üstümüze çöken bela, vahşi bir hırsın, insanlığın gelişmesinden korkanların duyduğu acının bir sonucudur. insanlardaki bu nefret duygusu geçecektir, diktatörler ölecek ve halktan zorla aldıkları iktidar yine halkın eline geçecektir. insanlar ölmeyi bildikleri sürece özgürlük asla yok olmayacaktır. askerler! sizleri aldatan, sizleri köle gibi kullanan, ne yapmanız gerektiğini, nasıl düşünmeniz gerektiğini ve nasıl ölmemiz gerektiğini söyleyen bu zalimlere asla boyun eğmeyin. sizleri bir hayvan terbiye eder gibi şartlandırıp topun ağzına sürenlere boyun eğmeyin. kafaları ve kalpleri bir makine gibi olan bu adamlara boyun eğmeyin. sizler birer makine değilsiniz. sizler insansınız! kalbiniz insanlık sevgisiyle dolup taşmaktadır! nefret etmeyin!
Sanki, görüşler 21 yy dan Nobel almış bir romancıdan, bu da finali:
Yeni bir dünya için savaşalım. herkese çalışma şansı verecek, gençlere gelecek, yaşlılara güvenlik sağlayacak bir dünya için savaşalım.(sözün bittiği yerde değil miyiz?)

*Not: Film 1983 yılında çekilen Kemal Sunal’ın En Büyük Şaban filminin orjinalidir…

Yapım Yılı: 1931
Gösterim Tarih: 7 Mart 1931
Senaryo: Charles Chaplin, Harry Clive, Harry Crocker
Ülke: ABD
Filmin Süresi: 87 Dakika

Saygılarımla
Eray Eliçora


22 Nisan 2014 Salı

Gülme Gazı

   Chaplin bir dişçinin asistanıdır. Dişçi hastalardan birine yanlışlıkla fazla narkoz verince hasta sürekli gülmeye başlar ve bunu durduramaz. Durumu düzeltemeyen dişçi, asistanı Chaplin’i ilaç alması için eczaneye gönderir.
Laughing Gas, yönetmenliğini ve başrolü Charlie Chaplin’in, yapımcılığını ise Keystone Studios sahibi Mack Sennett’ in üstlendiği 1914, ABD yapımı sessiz ve kısa bir komedi filmidir. Laffing Gas adıyla da bilinir…

Yapım Yılı: 1914
Gösterim Tarih: 9 Haziran 1914
Senaryo: Charles Chaplin
Ülke: ABD
Filmin Süresi: 16 Dakika

Saygılarımla
Eray Eliçora


21 Nisan 2014 Pazartesi

Yumurcak

   Çocuğunun babası tarafından terk edilen Edna, çocuğu yetiştiremeyeceğini düşünüp, onu sokağa bırakır. Ona rastlayan Charlie, dayanamayıp bebeği yanına alır. Küçük bebeğin annesi pişman olup geri dönse de bebeğini bulamaz. Beş yıl boyunca küçük Jack ve Charlie, birlikte mutlu bir şekilde yaşamaktadır. Bir gün Jack hastalanır ve gelen doktor çocuğun Charlie’nin çocuğu olmadığını anlayınca Jack’i Charlie’den ayırırlar. Charlie Jack’i bulur ve birlikte kaçıp bir motele sığınırlar. Bu arada Jack’in annesi Edna ünlü bir yıldız olmuştur ve her yerde Jack’i aramaktadır…

   1986 yılında çakilen ve başrolünde Kemal Sunal’ın oynadığı ”Garip” filminin orjinalidir…

Yapım Yılı: 1921
Gösterim Tarih: 6 Şubat 1921
Senaryo: Charles Chaplin
Ülke: ABD
Filmin Süresi: 68 Dakika

Saygılarımla
Eray Eliçora


20 Nisan 2014 Pazar

Altına Hücum

   Tehlikeli yollarda can verenlerden dolayı yılgınlığa düşenlerin aksine, azimle yoluna devam edenlerdendir “küçük adam”. Canilerle, açlıkla, soğukla boğuşarak, ulaşamadığı servete sürpriz bir şekilde kavuşur ve macerasının bir parçası olan kadınla mutlu olur. Yaptığı her hareketiyle insanı kahkahaya boğan bu küçük adam, Charlie Chaplin’den başkası değildir…
   Chaplin’in başta ayakkabı yediği sahneye dikkat…

Yapım Yılı: 1925
Gösterim Tarih: 26 Haziran 1925
Senaryo: Charles Chaplin
Ülke: ABD
Filmin Süresi: 95 Dakika

Saygılarımla
Eray Eliçora


19 Nisan 2014 Cumartesi

"Modern Zamanlar" İle "Charles Chaplin" Sinemasına Giriş

   Charlie Chaplin’in bir makina işçisini canlandırdığı filmde, işçinin makinayla olan garip ilişkisine tanık olan patronu onu tedavi görmesi için bir hastaneye yatırır. Hastaneden çıktıktan sonra komünist göstericilerin arasına karışarak yanlışlıkla komünist zannedilir. Hapsi boylayan karakterimiz, bir yolunu bulup hapisten kaçtıktan sonra da başına bir dizi olay gelecektir…

   Charlie Chaplin’in, arada ses efektleri bulunsa da, son sessiz filmi olma özelliğini taşıyan film Modern Zamanlar, modern topluma ve makina çağına getirdiği yerinde eleştirilerle halen güncelliğini koruyan klasik bir yapıt…

Yapım Yılı: 1936
Gösterim Tarih: 25 Şubat 1936
Senaryo: Charles Chaplin
Ülke: ABD
Filmin Süresi: 87 Dakika

Saygılarımla
Eray Eliçora


18 Nisan 2014 Cuma

İhtiyar Delikanlı

   Oh Dae-su, bir gün kendisini küçük karanlık bir hücrede bulur. Oraya kimler tarafından ve niye kapatıldığını bilmeyen adamın dünyayla bağlantısı sadece hücresindeki küçük televizyondur. Haberlerde karısının öldürüldüğünü duyunca olayla bağlantısı olduğu düşünüldüğü için kapatıldığını anlar. 15 yıl sonra, serbest bırakılan adam, ailesini öldüren kişileri bulmaya ve kendisini oraya kapatanlardan intikam almaya karar verir ama bunun için sadece 5 günü vardır…

   Eleştirebileceğim kısmı, canlı canlı ahtapot yenmesidir. Bütün canlıları seven ve yaşam haklarına saygı duyulması gerektiğini düşünen bir insan olarak hoşlanmadığım tek yönü bu oldu. Bunun dışında, hikâyesi ve hikâyenin filme çekilme biçimi, oyunculuklar gerçekten çok etkileyici idi. Bazıları filmi garip ve önyargılı bakışlarla izledikleri için, filmin güzelliğini anlamıyorlar. Filmin konusu bazılarının sandığı gibi ensest değil. Film aslında gerçekten de son derece çarpıcı bir felsefi derinliği olan ve bu nedenle de yüzeysel bakışlarla anlaşılması mümkün olmayan bir film. Ama tabii, felsefenin bile ne olduğunu bilmeyen insanlardan filmdeki felsefi mesajları algılayabilmesini ve anlamasını beklemek mümkün değil. Zaten filmin yönetmeni de felsefe mezunu, bunu da belirtmiş olayım.

   2004 Güney Kore Büyük Çan Ödüllerinde en iyi yönetmen başta olmak üzere birçok dalda ödül alan film, aynı zamanda 2004 Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülünün de sahibi oldu…

Filmin Yönetmeni: Chan-wook Park
Filmin Türü: Gerilim, Dram
IMDB Puanı: 8,4
Yapım Yılı: 2003
Ülke: Güney Kore
Yayınlanan Tarih: 15 Ekim 2004
Senaryo yazarı: Chan-wook Park , Jo-yun Hwang , Chun-hyeong Lim , Garon Tsuchiya

Saygılarımla
Eray Eliçora


16 Nisan 2014 Çarşamba

Simpan

   Uzun yıllar önce kızı kaybolmuş olan morg görevlisi, Yeni gelen, boğulmuş kızı görünce kendi kızı olduğunu düşünür fakat kızın ailesi olduğunu iddaa eden ailede kızın kendi kızları olduğunu konusunda ısrarcıdır…
Film ölü bir bedene insanların sahip olabilmek için verdiği traji komik hikayeyi anlatmakta. Genç ölü bir beden, iki aile, gazeteci, morg müdürü ve yine kim olduğu başta bilinmeyen genç bir kadından oluşmaktadır kadro. Her iki tarafta ölü kızın ailesi olduklarını iddia eder, birilerinin yalan söylediği aşikardır. İzlerken ‘Neden insan kızının ölü olması için bu kadar kıvranmakta diye düşünüyor seyirci…

   Filmi aynı zamanda müthiş bir kara mizah örneği. Gerek konusu, gerekse diyalogları itibari ile seyirciyi gülsem mi, şaşırsam mı ikileminde bırakmaktan öte aynı zamanda Chan Wook Park’ın içindeki espri anlayışını da yansıtıyor ve bundan sonraki işlerinde göstereceği başarılarının da izlerini taşıyor…

Filmin Yönetmeni: Chan-wook Park
Filmin Türü: Kısa Film, Dram
IMDB Puanı: 7.2
Yapım Yılı: 1999
Ülke: Güney Kore
Yayınlanan Tarih: 1999
Senaryo yazarı: Chan-wook Park

Saygılarımla
Eray Eliçora


15 Nisan 2014 Salı

Üç Sıradışı

   Uzak doğulu 3 korku filmi yönetmeninden 3 adet kısa filmden oluşan ”Üç Sıradışı” filmi, kötülük yapan insanın derdi nedir? sorusuna cevap arıyor…

1-Box (Kutu) Takashi Miike:
Roman yazarı olan Kyoko, çocukken, bir kaza sonucu, ikiz kardeşini öldürmüştür. Çocuğunun ölümüne dayanamayan babaları da kayıplara karışmıştır. Kyoko, yaşadığı bu dehşet olay yüzünden kabus gibi bir yaşam sürmektedir…

2-Dumplings (Mantı) Fruit Chan:
Kocasını genç sevgilisine kaptırmak üzere olan eski televizyon yıldızı Quing, gençleştirici özelliği olduğu söylenen bir mantının tadına bakmaya karar verir. Ama bu mantı bilinhen mantılardan değildir. Paranoyaların ve kaybetme korkusunun zirveye ulaştığı bu ilk bölümde; insanın içindeki korkuları yenmek için nasıl da dehşet dolu şeyler yapabileceği anlatılıyor…

3-Cut (Kes) Chan-wook Park:
Ryu Ji-Ho, güzel bir evliliği ve iyi bir işi olan başarılı bir yönetmendir. Bir gün film çekiminden eve döndüğünde, filmlerinde rol alan bir figüranın onu beklediğini görür. Figüran, piyanist olan karısının parmaklarını piyanoya yapıştırır ve parmakların bedeli olarak da Ryu’dan yanında getirdiği küçük çocuğu öldürmesini ister…


Filmin Yönetmeni: Fruit Chan, Takashi Miike, Chan-wook Park
Filmin Türü: Korku, Gerilim
IMDB Puanı: 7.1
Yapım Yılı: 2004
Ülke: Hong Kong, Japonya, Güney Kore
Yayınlanan Tarih: 3 Haziran 2005
Senaryo yazarı: Haruko Fukushima, Lilian Lee, Chan-wook Park, Bun Saikou

Saygılarımla
Eray Eliçora


14 Nisan 2014 Pazartesi

Kan Arzusu

   Ölümcül bir hastalığın tedavisi için gizli bir laboratuvar kurulmuştur. Emmanuel virüsüne karşı geliştirilen aşı, gönüllü denekler üzerinde test edilmektedir. Sang-hyun hastaların hayatını kurtarmak amacıyla gönüllü olarak deneye katılır. Yapılan deney sonucu 500 denek arasında hayatta kalmayı başaran tek kişi vardır: Sang-hyun. Fakat kimsenin bilmediği bir gerçek vardır: Sang-hyun iyilik yapmak için gittiği laboratuvardan, kan ile beslenen bir vampir olarak çıkmıştır. Sang-Hyun, kan arzusu ve inançları arasında sıkışıp kalır…

   Farklı bir yapım gerçekten, her bünye kaldırmaz bence. Zaten Park filmleri öyledir. Sindire sindire izlemek lazım yoksa zevk alamazsınız. Filmin ilk yarıları mide bulandırıcıydı gerçekten, sıkıldım bir an ama ikinci yarısı gayet güzel geçti ve sonu hafızalarımdan silinmeyecek derecede bir sahneyle bitti.

Filmin Yönetmeni: Chan-wook Park
Filmin Türü: Korku, Gerilim, Romantik
IMDB Puanı: 7.1
Yapım Yılı: 2009
Ülke: Güney Kore
Yayınlanan Tarih: 19 Şubat 2010
Senaryo yazarı: Emile Zola, Chan-wook Park, Seo-Gyeong Jeong

Saygılarımla
Eray Eliçora


13 Nisan 2014 Pazar

İntikam Meleği

   İntikam Meleği’nde; işlemediği bir suçu üstlenmek zorunda kalıp Kyoungju Kadın Hapishanesi’nde 13,5 yıl yatan Lee Geum-ja’nın hikayesi anlatılıyor. Hapise düştüğü gün intikam alma sürecini başlatan ve bu amaçla ileride özel bir hizmet talep edeceği mahkum arkadaşlarına akla hayale gelmedik güzellikler yapan Lee Geum-ja; kendisini bu duruma sokan kişiyi bizzat kuracağı mahkemede yargılayacağı günün hayaliyle yaşamaktadır. Bu arada intikam almayı düşündüğü kişinin de kendine göre planları vardır…
Serinin görsel ve ses efekti konusunda en iyi filmi olarak gösterilen Lady Vegeance diğer iki filmden esintiler taşıyor. İlk filmdeki iyi çocuk kaçırıcısı- kötü çocuk kaçırıcısı, ikinci filmdeki hapis süresince oluşan intikam planı gibi birçok bağdaşım bulmak mümkün zira bu birbirinin devamı olmayan filmleri üçleme yapan etkenler de bunlar. Old Boy’da karın saflığı ve temizliği ve kara toprağı örterek her tarafı bembeyaz yapmasını bu filmde de görüyoruz. Chan Wook kesinlikle karı seviyor ve tabi ki anlamını da…
Toplumun aksak yönlerini tüm gerçekliğiye yüzümüze vurmakla kalmayıp adalet inancımızı da sorgulamamıza neden oluyor. Ve gerçekle yüzlememizi sağlayan o soruyu açıkça hiç bir ajitasyona girmeden soruyor: ” Size karşı suç işleyen birini yakalarsanız cezasını kendiniz mi veririsiniz yoksa adalete mi teslim edersiniz?”

   İntikam Kore sinemasında son derece yaygın olarak işlenen bir temadır. Film güzel ve merakla izleniyor ama Uzak Doğu sinemasından batı sinemasındaki derinliği aramak da gerçekçi olmaz. Bir defa sadece bu film de değil genel olarak Kore sinemasında iyiler çok iyi, kötüler ise çok kötüdür. Kötülerin neden bu kadar oldukları pek açıklanmaz. Aristo’nun Poetika adlı eserine uygun gelişen batı tragedyaları ve günümüzde de sinemasında iyiler normalden biraz daha iyi, kötüler normalden biraz daha kötüdür. İyilerin içinde de bir parça kötülük, kötülerin içinde de bir parça iyilik bulunur. Bu da sinemaya ve karakterlere derinlik katar. Bu derinliği Uzak Doğu sinemasında bulamayız. Nefret edilen kötü bir karakter seyircide nefet uyandırır ve mutlaka alınan intikam duygusu ise seyirciyi rahatlatıyor. Sürükleyicilik ve mutlu sonla (intikamın alınması) sağlanan katarsis duygusu Kore sinemasının bu tarz örneklerinin genel beğeniye uygun olmasını sağlıyor.

Filmin Yönetmeni: Chan-wook Park
Filmin Türü: Dram, Suç, Gerilim
IMDB Puanı: 7.6
Yapım Yılı: 2005
Ülke: Güney Kore
Yayınlanan Tarih: 29 Haziran 2005
Senaryo yazarı: Chan-wook Park, Seo-Gyeong Jeong

Saygılarımla
Eray Eliçora


12 Nisan 2014 Cumartesi

Haklı İntikam

   Böbrek nakli yapılması gereken kız kardeşine yardım etmek için çocuk kaçıran sağır Ryu’nun başına gelmeyen kalmaz. İşler sarpa sarar ve Güney Kore’nin kenar mahallelerinde işkenceden, cinayete, karaborsadan intihara, terörizmden organ mafyasına kadar uzanan uzun ve kanlı bir yolculuk başlar. Şaşırtıcı gelişmelerle dolu haklı intikamın, sürpriz finaliyle unutulmazlar arasına gireceğine şüphe yok…
Chan-wook Park’ın intikam üçlemesinin ilk filmi Haklı İntikam (Sympathy for Mr. Vengeance), birbirinden farklı motivasyonlarla öç almayı başaran üç ayrı kişinin/grubun hikayesini içiçe geçmiş bir kurguyla aktarırken, ülkenin kanayan yaralarına (anarşizm, işsizlik, yoksulluk, mafya) da parmak basıyor. Park’ın kişisel genellemeler yapmaktan kaçınmadığı film, 2002 yılının en iyi filmlerinden biri…

   Başarılı bir film, yoksulluk, çaresizlik, toplumsal duyarsızlık görsel öğelere dayalı olarak çok güzel anlatılmış; diyaloglar görsel ögelerin tamamlayıcısı konumunda.İşte gerçek sinema, klasik anlatımın tembelleştirici aksiyonel unsurları yok, dolayısıyla klasik tembel sinema izleyicisinin yadırgayacağı bir film. Bravo bağımsız film yönetmenine, cesur bir dil kullanmış. Türkiye gibi toplumsal sorunlarını çözememiş bir ülkenin insanlarının kolayca anlayabileceği bir konu.

Filmin Yönetmeni: Chan-wook Park
Filmin Türü: Dram, Suç
IMDB Puanı: 7.7
Yapım Yılı: 2002
Ülke: Güney Kore
Yayınlanan Tarih: 29 Mart 2002
Senaryo yazarı: Chan-wook Park, Mu-yeong Lee, Jong-yong Lee, Jae-sun Lee

Saygılarımla
Eray Eliçora


11 Nisan 2014 Cuma

"Ben Bir Robotum Ama Sorun Değil" İle "Chan-wook Park" Sinemasına Giriş

   Bir akıl hastanesinin her biri kendine has özellikteki onlarca hastası arasında, kendisini robot zanneden genç bir kızla, insanların ruhunu çalabildiğini iddia eden bir erkek hasta bulunmaktadır. Hayatın bildik gerçekliğinden kopmuş bu iki insanın sıra dışı yakınlaşmaları, tamamen başka bir gerçeklik üzerine kurulmuş hastane ortamı tarafından da desteklenir…

   Robot kız, büyükannesini kurtarmak için çabalıyor ve aynı zamanda da enerjisini bitirmemesi gerekiyor. Hastanede tanıştığı çocuk da ona yardım etmeye çalışıyor. Hastanedeki tüm hastaların kendi hikayeleri bir şekilde neden orada oldukları anlatılıyor. Ama olaylar sayborg kızın ve -onun kurtarıcısının- etrafında gelişiyor. Film hastanedeki hastaların gözünden, onların dilinden anlatılıyor. Gerçekteki sorunları kendi dünyalarında nasıl algıladıkları anlatılıyor…

Yapım Yılı: 2006
Gösterim Tarih: 7 Aralık 2006
Senaryo: Seo-Gyeong Jeong, Chan-wook Park
Ülke: Güney Kore
Filmin Süresi: 105 Dakika
Oyuncular: Su-jeong Lim, Rain, Hie-jin Choi, Byeong-ok Kim, Yong-nyeo Lee, Dal-su Oh, Ho-jeong Yu

Saygılarımla
Eray Eliçora


10 Nisan 2014 Perşembe

Görevimiz Tehlike

   1960′ların çok popüler tv dizisinden uyarlanan filmde, CIA benzeri bir gizli servisin ekip lideri Ethan Hunt, Prag’da gerçekleştirdikleri bir operasyonun ters gitmesi sonucu ihanetle suçlanır ve kendini temize çıkarabilmek için kaçar. Tek şansı, gerçek köstebeği bulmak ve planları ortaya çıkarmaktır. Bunun için, Hunt ve güvendiği arkadaşlarından oluşan ekibi, CIA’nın merkezindeki yüksek güvenlikle korunan bir bilgisayar sistemine girmek zorundadır…

   Yüksek tempolu filmin yönetmen koltuğundaki usta isim Brian De Palma, son yılların gözde senaristi David Koepp’in de katkılarıyla aksiyon severlere gerçek bir ziyafet sunmayı başarmış…

Filmin Yönetmeni: Brian De Palma
Filmin Türü: Aksiyon, Macera
IMDB Puanı: 6.9
Yapım Yılı: 1996
Ülke: ABD
Yayınlanan Tarih: 20 Eylül 1996
Senaryo yazarı: Bruce Geller, David Koepp, Steven Zaillian, Robert Towne

Saygılarımla
Eray Eliçora


8 Nisan 2014 Salı

Carlito'nun Yolu

   Uyuşturucu işinden içeri girmiş Porto Riko’lu eski bir mahkum olan Carlito Brigante, düzenbaz avukatı ve dostu sayesinde serbest kaldığında tek isteği suç dünyasından uzak kalmak ve Bahamalar’da kurmayı hayal ettiği kendi işi için, dürüstçe çalışıp para biriktirmektir. Aklının bir köşesinde eski sevgilisiyle bir şekilde barışıp mutlu olmak da vardır. Ancak eski karanlık dünyasından çıkıp gelen “delikanlılık” kuralları ve yanlış yönlenmiş bağlılıklar peşini bırakmayınca geri sürüklenmeye başlar…
10 yıl önce Pacino’yu Scareface’te yönetmiş olan De Palma, bu filmi içerik olarak diğerinin devamı gibi çekmiş adeta. Tahmin edileceği üzere bir kez daha özenli çekimler ve gerilimli sahneler var. En akılda kalanı ise Grand Central Station’daki soluk kesen kovalamaca sahnesi. Olaylar, 1975 yılının Manhattan’ında ve Carlito’nun işlettiği bir gece kulübü civarında geçtiği için devrin klasik disko müziği film soundtrack’ine iyice işlemiş durumda. Filmin bir başka ilginç yanı da, eski New York yargıçlarından Edwin Torres’in Doğu Harlem’deki kendi çocukluğunu anlattığı iki kitabından uyarlanmış olması…

   Brian De Palma,çok guclu oyuncu kadrosuyla bu filmi tekrar seyredilebilenler arasına sokmuş.Filmde Amerıka’dakı bozulmuş hukuk duzenini,eğlence dunyasının pahalı bir dunya oldugunu ,arkadaşlıkların sadece cıkara ve guce dayandıgını ,sevginin çok derinlerde gizli kaldığını,toplum sizi nereye ait yaparsa orada kaldığınızı ,hayallerınızın sadece pesinden kosarsanız sıze yakın olacagını anlatıyor.(Filmden alıntı Al pacıno )Soundtrack muzık Patrıck Doyle çok guclu bir anlam katıyor.

Filmin Yönetmeni: Brian De Palma
Filmin Türü: Suç, Dram, Gerilim
IMDB Puanı: 7.9
Yapım Yılı: 1993
Ülke: ABD
Yayınlanan Tarih: 10 Kasım 1993
Senaryo yazarı: Edwin Torres, David Koepp

Saygılarımla
Eray Eliçora


7 Nisan 2014 Pazartesi

Gizli Kuvvet

   Gizli bir örgüt, psişik güçleri olan çocukları ve gençleri kaçırarak onları bazı ölümcül görevlerde katil olarak kullanmaktadır. CIA ajanı Peter Sandza’nın oğluda böyle özel çocuklardan birisidir. Örgüt Peter’ın oğlunuda kaçırır ve tertiplenmiş bir kazada resmen ölü olarak gösterir. Fakat Peter Sandza, işin peşini bırakmaz…

Filmin Yönetmeni: Brian De Palma
Filmin Türü: Bilim Kurgu, Gerilim
IMDB Puanı: 6,3
Yapım Yılı: 1978
Ülke: ABD
Yayınlanan Tarih: 10 Mart 1978
Senaryo yazarı: John Farris

Saygılarımla
Eray Eliçora


6 Nisan 2014 Pazar

Patlama

   Jack Terri, yetenekli bir ses teknisyenidir. Hayatını korku filmleri için eşsiz sesler kaydederek kazanmaktadır, fakat bir gün elinde olmadan içinde başkan adayının bulunduğu ve hayatını kaybettiği bir otomobil kazasının sesini kayda alır. Aynı otomobilde başkan adayının genç ve güzel metresi Sally’de vardır ve ağır yaralanmıştır. Jack bir anda kendini, filmlerini aratmayacak kadar gizemli ve korku dolu bir hayatın içinde bulur. Bu skandal tıpkı bir şok dalgası gibi hükümetin üst düzeylerini de etkileyecektir…

   Braın De Palma,Amerikan toplumunda siyasetın nasıl kırlendığını,insanların menfaatlerı için etik dışı bir çok yola basvurabileceğini ,iyi insanların azınlıkta olduğunu,seks ticaretının çok rahatca yapılabildiğini ve bunu da yaparken siyasete de rahatca bulasabileceğini,fakir haklın daha temız ve sade bir hayat yasamaya calıştıgını aşkın umutsuzca filizlenmeye calıştığını bizlere anlatıyor.Filmlerinde daha çok suc teması on planda olan yönetmen aşkı ve sonu mutsuz aşkı sıkca işliyor.

Filmin Yönetmeni: Brian De Palma
Filmin Türü: Polisiye, Gizem, Gerilim
IMDB Puanı: 7.2
Yapım Yılı: 1981
Ülke: ABD
Yayınlanan Tarih: 24 Haziran 1981
Senaryo yazarı: Brian De Palma, Bill Mesce Jr

Saygılarımla
Eray Eliçora


5 Nisan 2014 Cumartesi

Sisters

   Genç bir gazeteci olan Grace, komşusu Danielle’nin bir cinayet işlediğine ve erkek arkadaşını öldürdüğüne tanık olur. Ancak Danielle’nin bir siyam ikizi olduğu ortaya çıkınca işler daha da karışacak ve cinayet çözülmesi zor bir hal alacaktır. Margo Kidder’in ikizler canlandırmasıyla olağanüstü bir performans sergilediği film, Brian De Palma’nın en başarılı yapımlarından kabul edilirken, bir çok eleştirmenin gözünde de Alfred Hitchhock’un Sapık filminden beri çekilmiş en iyi gerilimdir…

   Brian De Palma’dan gözetleme, benzer kişiler, çoklu kişilik ve şiddet üzerine bir film. Filmlerinin ana temalarıdır. Voyeurizm (röntgencilik) ana temalarından birisidir. İnsan kişiliği ve çift kişilik üzerine gizem dolu ve gerilim dolu bir yolculuk.İnsan ruhunun karanlıklarına gömülürken, psikolojinin karmaşık koridorlarında kayboluyoruz. Alfred Hitchcock’un takipçisi Palma’dan insan psikolojisi üzerine bir destan…

Filmin Yönetmeni: Brian De Palma
Filmin Türü: Korku, Gerilim, Gizem
IMDB Puanı: 7.0
Yapım Yılı: 1973
Ülke: ABD
Yayınlanan Tarih: 27 Mart 1973
Senaryo yazarı: Brian De Palma, Louisa Rose

Saygılarımla
Eray Eliçora



4 Nisan 2014 Cuma

Yaralı Yüz

   Tony Montana isimli Kübalı suçlu, Miami’ye gelip uyuşturucu lordu Robert Loggia’nın emrinde çalışmaya başlar. Montana’nın hırsı ve öfkesi basamakları hızla tırmanıp büyük bir şuç şebekesinin başı olmasını sağlar. 170 dakikalık film, uyuşturucu dünyasının gizli kapılar ardında dönen çarklarından başlayarak suç dünyasını gözler önüne serer…

   Howard Hawks’ın 1931 tarihli aynı isimli filminden uyarlandı. Brian De Palma’nın yönetmenliğini yaptığı filmin senaryosu da Oliver Stone’a ait. Hem türün hem de yönetmenin başyapıtlarından biri. Al Pacino’nun ders niteliğindeki performansını ve müziklerini de ayrı ayrı belirtmek gerek tabii…

Filmin Yönetmeni: Brian De Palma
Filmin Türü: Dram, Gerilim, Polisiye, Suç
IMDB Puanı: 8.2
Yapım Yılı: 1983
Ülke: ABD
Yayınlanan Tarih: 19 Aralık 1985
Senaryo yazarı: Oliver Stone, Ben Hecht, Armitage Trail, Howard Hawks

Saygılarımla
Eray Eliçora


3 Nisan 2014 Perşembe

Günah Tohumu

   Angela Bettis Stephen King'in bu ilikleri donduran efsanevi dehşet ve ceza verme hikayesinde gözleri yuvalarından çıkartan özel efektler ve şok edici yepyeni bir sonla sizlerle. Carrie yalnız garip ve topluma uyum problemleri olan bir gençkızdır. Okulda sınıf arkadaşlarının sürekli alayları evde ise fanatik derecede dinci annesinin psikolojik eziyetleri altında ezilmektedir. Ama carrienin bir sırrı vardır. Korkunç telekinesis gücü ona bahşedilmiştir ve işkenceleri mezuniyet balosunda onu affedilmeyecek derecede acımasızca küçük düşürdüklerinde ölümcül bir ders öğreneceklerdir. Eğer ateşle oynarsan mutlaka yanarsın….

   Stephen King’in ilk romanından sinemaya aktarılmış olmasının bilgisinide vermek gerekiyor…

Filmin Yönetmeni: Brian De Palma
Filmin Türü: Fantastik, Gerilim, Korku, Psikolojik
IMDB Puanı: 7.4
Yapım Yılı: 1976
Ülke: ABD
Yayınlanan Tarih: 9 Şubat 1981
Senaryo yazarı: Stephen King, Lawrence D. Cohen

Saygılarımla
Eray Eliçora


2 Nisan 2014 Çarşamba

Öldüren Tutku

   Masum, şirin ve kullanılmaya açık Isabelle’in bir sürü parlak fikri vardır. Christine de bu fikirleri çalmaktan çekinmez. Isabelle farkına varmadan Christine onu tehlikeli bir oyunun içine çekecek, bu işin sonu savaşa ve cinayete varacaktır…

   Efsane sinemacı Brian De Palma’nın altı yıl aradan sonra sinemaya dönüşünü müjdeleyen Passion, Dressed to Kill ve Basic Instinct tarzında bir erotik gerilim hikâyesi…

Yapım Yılı: 2012
Gösterim Tarih: 7 Eylül 2012
Senaryo: Brian De Palma, Natalie Carter, Alain Corneau
Ülke: Almanya, Fransa
Filmin Süresi: 102 Dakika

Saygılarımla
Eray Elicora


1 Nisan 2014 Salı

"Dokunulmazlar" İle "Brian De Palma" Sinemasına Giriş

   Sean Connery’ye Oscar getiren yapım, 1930’lar Chicago’sunda ünlü gangster Al Capone’un peşine düşen federal ajan Eliot Ness ve ekibinin hikâyesini anlatıyor…
Eliot Ness, suç oranının arttığı ve polis teşkilatının günden güne kötüye gittiği bir dönemde Chicago’ya atanan bir federal ajandır. Ness’e verilen görev mafya elebaşı Al Capone’u etkisiz hale getirmektir. Fakat Capone şehirdeki gücü o kadar yüksektir ki başlangıçta kimse Ness’in başarılı olabileceğini düşünmez. Gittikçe cesaretini kaybetmekte olan Ness bir gün deneyimli bir polis memuru olan Jimmy Malone ile tanışır ve yakın bir dostluk kurar; Malone Ness’in Chicago’daki teşkilatta rastladığı ilk dürüst insandır…
Malone’un yardımıyla Ness özel ekibine silahşör George Stone’u ve muhasebeci Oscar Wallace’ı ekleyerek Capone’un çevirdiği karanlık işlerin üzerine gitmeye başlar. Ekibin Capone’a karşı kullandığı taktiklerin bir kısmı hiç de yasal değildir…

   Brian De Palma’nın eski gangster filmlerini anmısatan başyapıtı Dokunulmazlar çekildiği 1987′den altı yıl sonra bir TV dizisi olarak uyarlanmıştı. Sean Connery, Kevin Costner, Robert De Niro gibi birinci sınıf aktörleri içeren bir oyuncu kadrosuna sahip olan film DePalma’nın en çok tanınan yapıtı…

Yapım Yılı: 1987
Gösterim Tarih: 12 Nisan 1989
Senaryo: Oscar Fraley, Eliot Ness
Ülke: ABD
Filmin Süresi: 119 Dakika

Saygılarımla
Eray Eliçora