9 Ekim 2013 Çarşamba

Şeytan'ın Gözü

    Şeytan, gözünde piskoposun kızının saflığından kaynaklanan bir arpacık taşımaktadır. Bu arpacıktan kurtulmak için Don Juan’ı cehennemden bu kızı baştan çıkarması ve dolayısıyla saflığını kaybetmesi için dünyaya gönderir, ancak Britt-marie Don Juan’a karşı koyar ve Don Juan kıza aşık olur…
    Pek çok kadim öğretiyi insan-iyilik-kötülük-ceza-ödül-tanrı-şeytan...Kısaca işleyişi anlamaya yönelik pek çok bilgi içeren binlerce kitabın özetidir.Kısaca...Hepsinin saçmalık olduğunu anlamamıza yardımcı olur. Ne kadar aciz olduğumuzu anlamaya.Sergilenen tiyatroda bir hiç olduğumuzu anlamaya.Anlamak istemeyenler bir kuyu bulup (kavramların her biri bir kör kuyudur) döner dolaşır. Evcikleri, makamcıkları, otomobilcikleri ile oyalanırlar.Mutludurlar da. Zira Mutluluk hayvan gibi yiyip-içmek eğlenmek değil midir?.Yada mutluluk ödül beklentisiyle ritüellere bağlanmak değil midir?.Öze inmeden kabukla oynamak, mazrufu bilmeden zarfla oynamak.Tabiii canıııım...Biz anlamadığımızdan karalıyoruz.Her şey mükemmel biz körüz.Her kez nalan.Bir biz kaldık nadan...Her kez gül.Diken biziz...Herkes vasıl oldu.Biz kaldık yaya.Olsun….Kinimiz taze. İyiliğede…Kötülüğede karşı…Kılıcımız keskindir. Oynanan, oynatılan bu tiyatroda figüran değiliz.Oyun sonunda ödül de beklemiyoruz. Cezaylada ilgilenmiyoruz…Aciz varlıkların tiyatrosunda…Her ikisi de aciz...İyiliğin sahibide kötülüğün sahibide….Aciz ve zavallı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder