22 Ocak 2014 Çarşamba

Sabotaj

   Bay Verloc, karısı ve karısının küçük kardeşi ile birlikte Londra’da küçük bir sinema işletmektedir. Fakat Verloc’un ailesinden bile gizlediği bir sırrı vardır. Londra’da faaliyet gösteren ve insanlara dehşet yaşatan sabotaj örgütünün üyesidir. Teşkilatın peşinde olan Scotland Yard, sinemanın yanındaki dükkanda Verloc’u gözlemlemek için bir dedektif görevlendirir…
İzleyicisine hiçbir zaman onu sıkacak basit, sıradan bir öykü anlatmak istemeyen Hitchcock için Polonya asıllı İngiliz yazar Joseph Conrad’ın “Gizli Ajan” adlı klasik romanı mutlaka sinemaya uyarlanması gereken bir eserdi. Siyasi romanın en güzel örneklerinden birisi olan “Gizli Ajan” terör korkusuyla, gerilimle İngiliz mizahını harmanlıyor, okurunu güçlü ironisiyle etkiliyordu. Hitchcock’un da sinemada aradığı ve ustası olduğu şey gerilimle ironinin yan yana gelmesiydi. Bu nedenle romandaki karakterlere ve olay örgüsüne aynen sadık kalmak yerine “Sabotaj”daki bu ironiyi, kara mizahı yaratan atmosferi ve gerilimi yaratmaya çalıştı. Conrad’ın, Greenwich Gözlemevi’ni havaya uçurmayı düşünen Çar yanlısı provokatörlerinin yerine filmde amacı belirsiz bir komplo vardır. Öykünün zamanı ise Viktorya dönemi Lonra’sından günümüze kaydırılmıştır…

   Hitchcock büyük bir ustadır ama bu filmiyle Joseph Conrad’ın “Casus” adlı romanını resmen katletmiş. Roman çok daha derinlikli ve güzeldi. Bazı olay örgülerini değiştirmesine bir şey demiyorum ama değinemediği-yansıtamadığı bazı ana unsurlar var. Kadının küçük erkek kardeşine bağlılığı ve sevgisi örneğin. Verloc’la evliliği sırf bu nedenle yapmıştır ve bir bakıma kardeşi için yaşamaktadır. Bir anne de vardır romanda ve kendi isteği ile huzurevine giderken çocuğu da ablasına emanet etmiştir. Verloc, aşık olunası bir eş değil ama evini iyi kötü idare ettiren, karısının ailesine de bakan bir kocadır. Bunlar hiç yansıtılamamış. Anne karakteri zaten hiç yok.Ayrıca romanın sonu da tamamen değiştirilmiş. Hitchcock 2 trajediyi üst üste vermek istemeyerek bir nevi mutlu sona bağlanmış filmi. Ancak bu durum da romanın ve hikayenin ruhunu zedelemiş. Zaten Hithcock’un çifte trajedeli bir final yapması şaşırtıcı olurdu. Hatırladığım kadarıyla “Vertigo” haricinde trajik bir finali de yoktur Hitchcock’un.
Romanı okumamış izleyici bu eksiklikler nedeniyle hayal kırıklığına uğramaz elbette. Peki bu filmi beğenebilir mi? Mümkündür ama yine de Hitchcock filmleri arasında üst sıralara koymaz kimse. En azından bana öyle geliyor.

Saygılarımla
Eray Eliçora


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder