50 yıl önce de olsa da, müziğin, kostümün, dekorların muhteşem ötesi olduğu epik, aşk ve devrimin destanı..Burada Ekim devrimine ve Bolşeviklere çok ciddi eleştirilerde bulunur Boris Pasternak. Bu nedenle de yazdığı bu tek roman için Nobeli hemen verir Batı..Bu eleştirel bakış bile Rusyanın buz gibi steplerinden, devrimin başlangıçta yarattığı coşku ve kaostan, ülkedeki beyaz-kızıl ordu iç savaşından, ve tabi ki savaş, devrim ve Sibirya soğuğu içinden fışkıran, aşktan kaynaklanan filmin olağanüstü gücünü yok edemez. Hele Maurice Jarre nin yaptığı film müziği..Yuri Jivago için Ömer Şerif seçimi ne kadar doğruysa , bu müziğin seçimi o kadar doğrudur. 25 yılı geçer filmden kareler silinir hafızadan ama o müzik silinmez. Alır götürür sizi sonsuz bozkırlara, idealist doktor Yurinin tüm ruh halini daha müziğin ritminde görürüz. Mevsimler değişir filmin müziği doruğa çıkar, adeta yılların geçişinin, bir aşkın filizlenip daha sonra kurumasının, insanların savaş ve devrim sırasındaki sefalet ve perişanlıklarının, hem şahidi hem de sunucusudur müzik. Tren gider de gider, mevsim kardan çiçeklere dönüşür, insanlar yollarda tüfekler ellerdedir, bir bebek soğuk ve açlıktan ölür, insan pislikleri vagonlardan atılır, fırtına ve ayazın sesi tren sesine bulaşır, ayrılık özlem savaş devrim yokluk sefalet hep birbirine karışır.. Uzak bir köy evinde bulunan sevgilinin yoksul evinde kaçak bir gece, sıcak diri teninde, kurt ulumaları altında sevişilir. Derin yeşil gözlerde, ayrılığın, imkansızlığın, yaprak gibi savrulmanın izleri süzülür. Sakal ve bıyık buz saçağı olmuş, sevgili bozkırda kaybolmuştur, bir can da aniden şehir ortasında susmuştur.
Filmin Yönetmeni: David Lean
Filmin Türü: Dram, Romantik, Savaş, Tarihi
IMDB Puanı: 8.0
Yapım Yılı: 1965
Ülke: ABD, İtalya
Yayınlanan Tarih: 28 Aralık 1968
Senaryo yazarı: Boris Pasternak, Robert Bolt
Saygılarımla
Eray Eliçora
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder