26 Eylül 2013 Perşembe

Hüsrev İle Şirin

        Hüsrev ile Şirin(Ferhat ile Şirin) 12. yüzyılda kaleme alınmış olan Pers kralıyla bir prenses arasında geçen bir aşk hikayesidir.Abbas Kiarostami'nin Şirini ise 112 İranlı kadın oyuncunun bizim göremediğimiz bir ekranda efsanenin beyazperdeye aktarılmış halini seyrederken ki portrelerinin ve doğal tepkilerinin bir kolajıdır.Kimi zaman tek tek,kimi zaman ise diğerleriyle birlikte yakın plandan vizöre alınan kadın izleyicileri kah güler,kah derin bir nefes alır,kah hüzünlenirken,hatta göz yaşlarına boğulurken görürüz.Fonda anlatılan öykü,verilen müziğinde etkisiyle kimi zaman trajik bir hal alır.
        Bir film düşünün;birbirinden farklı kadınların bir sinema salonunu doldurmuş film izlemektedirler.Sinema perdesini film boyunca görememekle birlikte filmin seslerini ve müziklerini duyarız.Bu seslerin ve müziğin duygusal yansımasını kadın izleyicilerin yüz ifadelerinde,jest ve mimiklerinde görürüz.Bu 85 dakika boyunca bu şekilde devam eder.Buna hangimiz dayanabiliriz? Bu filmlere ancak ve ancak sanat filminden anlayanlar ve bu reel filmleri sevenler katlanabilirler.Abbas Hoca,düşük bütçeyle neler yapılabileceğini bu makro minimalist eserinde bizlere bir kez daha göstermiş.Sinema demek çok büyük milyon-milyar dolarlık bütçelerle vurdulu-kırdılı,zombili-cinli-perili,sahte aşk-meşkli,emmeli-gömmeli filmler demek değil.Bunu bir kez daha reel yönetmenlerin filmlerinde görüyoruz.İzlerken düşündüren,izlerken eğlendiren,izlerken öğreten bir film izlemek istiyorsanız Shirin tam size göre...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder