30 Eylül 2013 Pazartesi

İskandinav Sinemasına,Bergman'ya ya Giriş...

       Jenny, kocasının Amerika’ya gitmesi üzerine büyükannesi ve hasta büyükbabasının evine gelir. Uzun zamandır torunları Jenny’yi görmeyen iki ihtiyar, bir ay sürecek olan bu ziyarete çok sevinirler. Büyük bir hastahanede, izine çıkan doktorların yerine bakarak geçimini sağlayan Jenny, kendisiyle aynı hastahanede çalışan arkadaşının eski karısının verdiği partiye davet edilir…
       Partiye katılan Jenny, orda bulunan genç erkeklerin arasında kendini yalnız hisseder, fakat kendisi gibi doktor olan Tomas, genç kadını bu yalnızlık hissinden kurtarır. Zamanla iyice yakınlaşan Jenny ve Tomas, gecenin geç saatlerine kadar alkol eşliğinde zaman geçirirler. Jenny’ye karşı özel bir yakınlık hisseden Tomas, genç kadının uyku hapı aldığı bir gecede, ani ayılışına ve güçlü sinir krizine tanık olur. Kendinden geçen Jenny, kişiliğiyle ve geçmişiyle hesaplaşmaya başlar…

        İskandinav sinemasının dünyaca ünlü yönetmeni İngmar Bergman'ın Yüz Yüze (Ansikte Mot Ansikte) filmiyle Bergman'ya ya doğru anlamlı bir yolculuğa başlıyoruz.İngmar Bergman hocamız bir otoriter papaz babanın oğlu olarak İsveç'de dünyaya gelir.Pesimist filmleri ile ünlenen Bergman filmlerinde her daim egemen baba figürü karşımıza çıkar.Bu filminde Bergman yine insan ruhunun karanlık dehlizlerinde gezinmiş.Bastırılanın misliyle şiddetli bir şekilde feed backini gösterirken sonunda da bir sağalmayı exit yolu olarak göstermiş.Çocukluk ve sonrasında yaşanılan travmalar,sevgisizlik,yetersizlik ve boşluk duygusunu çok iyi yansıtan esas kadın Liv Ulmann,başından geçen deneyimin ardından kendine ayna tutabilen ve güçlenen karakteri çok iyi yansıtmıştır.Yüz Yüze için sıkı bir hesaplaşma ve yüzleşme filmi diyebiliriz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder