23 Aralık 2013 Pazartesi

Hırsız Kız

   Kitap yayımcısı Mark Rutland, daha önceden tanıdığı Marnie lakaplı Margaret Edgar adında kleptoman bir genç kızı işe alır. Marnie adamın aşıkane ilgisini görmezden gelerek şirketinin kasasından aldığı büyük miktarda parayla ortadan kaybolur. Mark paranın kaybolduğunu fark eder, ve yerine koyar, sonra da Marnie’yi bulur. şantajla onu evliliğe zorlar, ancak evlenince Mark’ı bir sürpriz beklemektedir…
Hırsız Kız, tipik Hitchcock sarışınlarından biri olan (ve ayrıca Melanie Griffith’in de annesi) Tippi Hedren için özel bir armağan gibidir. Hitchcock bu filmde “Kuşlar”la üne kavuşturduğu Hedren’e dört başı mamur bir rol verir…
Geçmişindeki karanlık olaylar nedeniyle kişilik bozulmasına uğramış ve bu yüzden kleptoman ve de ‘frijid’ olmuş bir genç kadın…Hedren de bu rolü gayet iyi biçimde oynar: yanı başında kendisine aşık olup onu iyileştirmeye çabalayan, geleceğin James Bond’u Sean Connery olduğu halde. Ve film, Hitchcock’un tıpkı “Spellbound- Öldüren Hatıralar”da olduğu gibi, psikanalize ve psikiyatrlara özel bir yer ve önem verdiği birkaç filminden biri olarak da dikkate değer…

Saygılarımla
Eray Eliçora



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder